Borderline kişilik bozukluğu nedir?
Borderline Kişilik Bozukluğu (BKB), genç erişkinlik döneminde ortaya çıkan ve aşırı dürtüsellik, kişiler arası ilişkilerdeki dengesizlikler, terk edilme korkusu ve benlik algısında yetersizlik hissine karşı aşırı duyarlılık ile tanımlanan bir rahatsızlıktır (Grant vd., 2008).
DSM-5’e göre 9 tanı kriterinden en az 5’inin varlığı gereklidir. Bunlar:
1) Terk edilmekten kaçınmak için aşırı çaba gösterme,
2) İlişkilerde aşırı idealize etme ve değersizleştirme arasında gidip gelen tutarsızlık,
3) Kimlik karmaşası,
4) Zarar verici iki veya daha fazla dürtüsel davranış (örneğin, para harcama, cinsel riskler alma, madde kullanımı),
5) Tekrarlayan intihar davranışları veya tehditleri,
6) Duygu durumunda dalgalanmalar,
7) Sürekli boşluk hissi,
8) Yoğun öfke ve bu öfkeyi kontrol etmekte zorluk,
9) Zorlayıcı durumlarda ortaya çıkan geçici paranoid düşünceler veya ağır çözülme belirtileri. (APA, 2013)
Borderline kişilik bozukluğu ile bipolar bozukluk arasındaki fark nedir?
Borderline kişilik bozukluğu, geçmişte depresyon, psikoz veya travma sonrası stres bozukluğunun bir alt türü olarak incelenmiştir. Ancak BKB’nin bu rahatsızlıklardan belirli farklılıkları bulunmaktadır. BKB’nin bipolar spektrumuna dahil edilmesi, her iki bozuklukta da görülen duygusal dalgalanmaların benzer sebeplerle ortaya çıktığı varsayımına dayanmaktadır (Paris, 2004).
Her iki bozukluk da davranışta ve ruh halinde dalgalanmalara sebep olur, ancak BKB ile bipolar bozukluk arasında önemli farklar bulunmaktadır. BKB’de ruh hali ve davranışlar genellikle stresli durumlara karşı hızlı ve tepkisel değişiklikler gösterirken, bipolar bozuklukta ruh hali dalgalanmaları daha uzun süreli ve daha az tetikleyici olur. Ayrıca, bipolar bozuklukta, BKB’den farklı olarak, enerji ve aktivite düzeylerinde de ciddi değişiklikler görülür (Benazzi, 2006).
Borderline kişilik bozukluğu kimleri etkiler?
Yapılan bir araştırmada hastalar, ailelerinde anksiyete bozuklukları, depresyon ve intihar eğilimlerinin diğer psikiyatrik bozukluklara göre daha yüksek oranlarda görüldüğünü belirtmişlerdir. BPD hastalarında doğum risk faktörleri arasında erken doğumun daha sık raporlandığı gözlemlenmiştir. Mevcut bulgular, borderline kişilik bozukluğunun çok etkenli bir yapısı olduğunu ve ailesel psikiyatrik bozukluklar ile cinsel istismarın bu bozukluğa katkıda bulunan faktörler olduğunu desteklemektedir (Bandelow vd., 2005).
Kişilik bozukluklarının birçoğu, ergenlik döneminde ortaya çıkmaktadır ve BKB tanısı genellikle 18 yaşından sonra konmaktadır. Aile geçmişi, burada önemli bir konudur. Herkes bu bozukluğu geliştirebilse de, aile geçmişinde BKB bulunan kişilerde risk daha yüksektir. Ayrıca, depresyon, kaygı ya da yeme bozukluğu gibi diğer ruh sağlığı problemlerine sahip bireyler daha fazla risk altındadır (APA, 2013).
BKB teşhisi alan kişilerin %75’i kadındır. Ancak, erkekler de BKB’den etkilenebilmektedir. Yine de, erkeklerde sıklıkla travma sonrası stres bozukluğu veya depresyonun yanlış teşhis edildiği araştırmalarda vurgulanmaktadır.
Borderline kişilik bozukluğu ne kadar yaygındır?
Genel nüfusun yaklaşık, %1,7’sinde görülen BKB, hastanelerde tedavi gören hastaların %15-28’inde ortaya çıkmaktadır. Ek olarak, genel sağlık merkezlerinde psikolojik yardım arayan kişilerin önemli bir nüfusuna BKB tanısı konmaktadır. Genel olarak sınırda kişilik bozukluğu ABD’de nispeten nadir olup, yetişkin nüfusun yaklaşık %1,4’ünde görülmektedir (Gunderson vd., 2018).
Borderline kişilik bozukluğunun belirtileri / semptomları nelerdir?
Borderline kişilik bozuklukluğunun belirtileri genellikle ergenlik dönemi sonu ya da yetişkinlik başlangıcında kendini göstermeye başlamaktadır. Stresli yaşam olayları, BKB’nin semptomlarını tetikleyebilmektedir. Belirtiler, hafif veya ağır olabilmekle birlikte kombinasyonlar halinde de ortaya çıkabilmektedir. Bunlar arasında en yaygın olanları şunlardır (Tekin, 2021):
- Öfke kontrol sorunları: Öfkelerini kontrol etmekte zorlanır, ani patlamalar ve yoğun öfke yaşarlar. Bu durum, sonrasında suçluluk ve utanç hissiyle sonuçlanabilir.
- Dengesiz öz imaj: BKB tanısı almış kişiler, benglik algılarında belirsizlik yaşarlar ve kendilerini sık sık değersiz hissederler.
- Hızlı ruh hali değişimleri: BKB’li kişiler, korku, üzüntü, öfke ve sevgi gibi duygular arasında hızlı geçişler yapabilirler.
- Geçici paranoid düşünceler: Yoğun stres altında, paranoyak düşünceler ya da geçici dissosiyatif epizodlar yaşayabilirler, ancak bu semptomlar genellikle kısa süreli ve geçicidir.
- Dürtüsel ve riskli davranışlar: Bu kişiler, dikkatsiz sürüş, madde kullanımı, aşırı yeme veya güvenli olmayan cinsel aktiviteler gibi tehlikeli davranışlar sergileyebilirler.
- Terk edilme korkusu: BKB tanısı almış kişiler, yalnız kalmaktan büyük rahatsızlık duyarlar ve terk edilme hissi yoğun bir korku ya da öfkeye yol açabilir.
- Dengesiz ve yoğun ilişkiler: Bu kişiler, dengesiz ve yoğun ilişkiler yaşabilirler. İlişkileri kaotik ve dengeziz olabilir.
- Tekrarlayan kendine zarar verme ya da intihar girişimleri: Kendine zarar verme eğilimi ve intihar düşünceleri, özellikle terk edilme veya hayal kırıklığı yaşadıklarında sık görülür.
- Sürekli boşluk hissi: BKB’li birçok kişi, derin bir boşluk, tatminsizlik ve değersizlik duyguları yaşar.
Her BKB’li kişi bu belirtilerin tamamını yaşamaz ve semptomların şiddeti kişiden kişiye değişebilir.
Sınırda kişilik bozukluğuna ne sebep olur?
Uzmanlar, borderline kişilik bozukluğunun birden fazla faktörün bir ara gelmesiyle oluştuğunu düşünmektedir. Bunlardan ilki, çocukluk dönemide yaşanan istismar ve travmalardır. BKB’li bireylerin yaklaşık %70’i çocukluk döneminde duygusal, fiziksel veya cinsel istismara maruz kalmıştır (Biskin & Paris, 2012). Ayrıca anne ile zayıf bağ, ebeveynlerde madde kullanımı gibi sorunlar da bu bozuklukla ilişkilendirilmektedir.
Genetik faktörler de BKB gelişiminde rol oynayabilmektedir. Ailesinde BKB geçmişi olan bireylerin bu bozukluğu geliştirme olasılığı daha yüksek olabilir, ancak bu kesin bir sonuç değildir (Distel vd., 2009).
Son olarak, BKB’li kişilerde beyin yapısında bazı değişiklikler gözlemlenmiştir. Duyguları ve davranışları kontrol eden beyin bölgeleri, bu bireylerde yeterince etkili iletişim kuramaz ve bu durum davranışlarını etkileyebilir.
Borderline kişilik bozukluğu nasıl teşhis edilir?
Kişilik, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde gelişmeye devam ettiği için uzmanlar genellike 18 yaşına kadar borderline kişilik bozukluğu tanısı koymamaktadır. Ancak semptomlar ciddi ve bir yıldan uzun sürüyorsa, 18 yaş altındaki bireylere de bu tanı konulabilir. Kişilik bozukluklarının teşhisi genellikle zor olur, çünkü bu bozukluğa sahip kişiler, kendi yıkıcı davranış ve düşünce kalıplarını fark etmezler. Yardım aradıklarında ise genellikle bozukluğun kendisinden ziyade, ilişkilerdeki kayıplar ya da boşanmalar sonucu ortaya çıkan depresyon veya kaygı gibi yan etkiler nedeniyle destek ararlar.
BKB tanısı, ruh sağlığı profesyonelleri (psikiyatrist, psikolog veya klinik sosyal hizmet uzmanı gibi) tarafından konur ve bu süreçte Amerikan Psikiyatri Birliği’nin Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’ndaki kriterler dikkate alınır. Tanı koyma süreci kapsamlı bir görüşmeyi ve belirtiler üzerine detaylı bir değerlendirmeyi içerir. Kişinin tıbbi ve aile geçmişi, iş geçmişi ve dürtü kontrolü gibi konular derinlemesine ele alınır. Ruh sağlığı uzmanları, kişiyi daha iyi anlamak ve değerlendirmek için aile ve arkadaşlarla da işbirliği yapabilirler.
Borderline kişilik bozukluğu nasıl tedavi edilir?
Borderline kişilik bozukluğunun tedavisi, birçok farklı süreci kapsayabilmektedir. Kanıta dayalı tedavi yöntemleri sayesinde, birçok BKB hastası artık daha hafif semptomlar ve daha yüksek bir yaşam kalitesi deneyebilmektedir.
Borderline kişilik bozukluğunda etkili tedavi için sabır ve kararlılık gereklidir. Psikoterapi ve ilaç tedavisi birlikte daha etkili olabilmektedir. Eğer hasta kendisine veya başkalarına zarar verme riski taşıyorsa, sağlık uzmanları kısa süreli bir hastaneye yatışı önerebilir ve bu süreçte kişiye özel bir tedavi planı geliştirilir (Soler vd., 2022).
- Psikoterapi: Psikoterapi, BKB için en etkili tedavi yöntemidir. Tedavinin amacı, kişinin düşünce ve davranışlarının ardındaki motivasyonları anlamasına ve başkalarıyla daha sağlıklı ilişkiler kurmayı öğrenmesine yardımcı olmaktır. Diyalektik Davranış Terapisi (DBT) özellikle BKB için geliştirilmiş olup, kişinin hem gerçeklik algısını kabul etmesine hem de zararlı davranışlarını değiştirmesine yardımcı olur (Kaya & Alyanak, 2017). Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ise düşünce ve davranış kalıplarını inceleyerek, sağlıksız alışkanlıkları değiştirmeyi öğretir. Grup terapisi de BKB’li bireylerin başkalarıyla daha pozitif etkileşim kurmasını sağlar.
- İlaç tedavisi: BKB için ilaç tedavisi genellikle birincil tedavi yöntemi olarak kullanılmaz. Ancak, bazı durumlarda psikiyatristler anksiyete, depresyon veya ruh hali değişimlerini kontrol altına almak için ilaç reçete edebilir. Antipsikotik ilaçlar da bazı hastalara fayda sağlayabilir.
Borderline kişilik bozukluğu, geçmişte tedavi edilemez bir nevroz olarak görülürken, günümüzde genetik yatkınlık taşıyan ve etkili psikoterapilerle tedavi edilebilen bir rahatsızlık olarak kabul edilmektedir. Buna rağmen, bu hastalar toplumda damgalanmaya maruz kalmakta ve genellikle ihmal edilmektedir, bu da bozukluğu önemli bir halk sağlığı sorunu haline getirmektedir. Sonuç olarak, bu alanda farkındalığın artırılması, daha fazla eğitim ve araştırma yapılması gerekmektedir. Psikiyatri kurumları, mesleki örgütler, kamu politikaları ve sigorta kuruluşlarının bu ihtiyaca öncelik vermesi kritik önem taşımaktadır (Gunderson, 2009).
Referanslar
American Psychiatric Association (2013). Diagnostic and statistical manual disorders. Washington, DC: Author.
Bandelow, B., Krause, J., Wedekind, D., Broocks, A., Hajak, G., & Rüther, E. (2005). Early traumatic life events, parental attitudes, family history, and birth risk factors in patients with borderline personality disorder and healthy controls. Psychiatry research, 134(2), 169-179.
Benazzi, F. (2006). Borderline personality–bipolar spectrum relationship. Progress in Neuro-Psychopharmacology and Biological Psychiatry, 30(1), 68-74.
Biskin, R. S., & Paris, J. (2012). Diagnosing borderline personality disorder. Cmaj, 184(16), 1789-1794.
Distel, M. A., Trull, T. J., Willemsen, G., Vink, J. M., Derom, C. A., Lynskey, M., … & Boomsma, D. I. (2009). The five-factor model of personality and borderline personality disorder: a genetic analysis of comorbidity. Biological psychiatry, 66(12), 1131-1138.
Grant, B. F., Chou, S. P., Goldstein, R. B., Huang, B., Stinson F. S., Saha, T. D., & Ruan, W. J. (2008). Prevalence, correlates, disability, and comorbidity of DSM-IV borderline personality disorder. Results from the wave 2 national epidemiologic survey on alcohol and related conditions. Journal of Clinical Psychiatry, 69(4), 533-545.
Gunderson, J. G. (2009). Borderline personality disorder: ontogeny of a diagnosis. American Journal of Psychiatry, 166(5), 530-539.
Gunderson, J. G., Herpertz, S. C., Skodol, A. E., Torgersen, S., & Zanarini, M. C. (2018). Borderline personality disorder. Nature reviews disease primers, 4(1), 1-20.
KAYA, İ., & ALYANAK, B. (2017). Diyalektik davranışçı terapi. Turkiye Klinikleri Child Psychiatry-Special Topics, 3(2), 127-131.
Paris, J. (2004). Borderline or bipolar? Distinguishing borderline personality disorder from bipolar spectrum disorders. Harvard Review of Psychiatry, 12(3), 140-145.
Soler, J., Casellas‐Pujol, E., Fernández‐Felipe, I., Martín‐Blanco, A., Almenta, D., & Pascual, J. C. (2022). “Skills for pills”: The dialectical‐behavioural therapy skills training reduces polypharmacy in borderline personality disorder. Acta Psychiatrica Scandinavica, 145(4), 332-342.
Tekin, M. (2021). Borderline kişilik bozukluğunun nedensellik ve psikolojik kuramlar açısından değerlendirilmesine dair bir gözden geçirme. Balkan ve Yakın Doğu Sosyal Bilimler Dergisi, 7(04), 100-105.