Köşe Yazısı

Sonradan etki ne demektir?

“Eğer hakikatle karşılaşmasaydık onu tekrar aramazdık.” Jacques Lacan

Sonradan etki kavramı, ilk kez Freud tarafından Wilhelm Fliess’e yazdığı mektuplarda ele alınmıştır. Bu kavramın gelişiminde üç ana etken gözlemlenebilir. Bunlardan biri, Freud’un ‘gerçek baştan çıkarılma ve baştan çıkarılma düşlemleri’ üzerine yaptığı araştırmalarla bastırma mekanizmasını açıklamaya yönelik çabasıdır. Freud’a göre cinsel deneyim ve uyarılmalar erinlik dönemi öncesinde oluştuğunda kişi bu deneyimlerden cinsel olgunluğu olmadığından heyecan duymayabilir, anlamlandıramaz ve bununla birlikte bastırılmadan öylece kalır ancak ergenlik dönemi ve sonrasında cinsel uyarılma tekrar gündeme geldiğinde veya cinsel uyarılmayı tetikleyici unsurlar ve çağrışımlarla bu süreç ikinci olay tarafından tetiklenir. İlk yaşantının travmatik etkisi, ikinci olayın daha sonra kavranmasıyla açığa çıkar. Bu sürece Freud “Sonradan Etk” adını vermektedir. Özetle sonradanlık (sonradan etki), Freud’un çocuklukta yaşanan cinsel açıdan yüklü deneyimlerin ergenlikte yeni anlamlar kazanarak travmatik etkiler yaratabileceğini belirttiği bir psikanalitik terimdir. 

Sonradan etki, “gerçek baştan çıkarılma ve baştan çıkarılma düşlemleri” üzerinde kurgulanan ve  Bilimsel Psikoloji Taslağı‘nda sonradan etkinin oluşturduğu travmatik etkileri ve baştan çıkarma kuramını bu metinde açıklamaktadır. Bu metinde verilen vaka örneğinden bahsetmek istiyorum daha açıklayıcı olması adına. Emma Eckstein’in sekiz yaşındayken bir mağaza görevlisi tarafından elbisesi üzerinden cinsel dokunuşlarına maruz kalmıştır (ilk deneyim). On üç yaşına geldiğinde bir mağazada iki mağaza görevlisinin gülüştüklerini görür ve elbisesine güldüklerini düşünür (ilk deneyimin çağrışımı) ve oradan uzaklaşır. Emma’nın cinsel uyarılma kapasitesi geliştiğinden, ikinci deneyimi unutulmuş ilk deneyimi çağrışımsal olarak travmatik hale dönüşmüştür.

Psikanalitik bir çalışmada, bireyler geçmişteki çevrelerini, ailelerini, kendilerini ve diğer insanları yeniden değerlendirerek ve deneyimlerini bu yeni bakış açılarıyla dönüştürerek derinlemesine bir algı elde edebilirler. Bu süreç, kişisel hikâyelerini, zamanla kazandıkları bakış açıları ve duygusal kapasiteyle yeniden şekillendirmelerine olanak tanır.

Sonradan etki kavramı, psikanalitik terapi sürecinde geçmişte yaşanan olayların ve bu olayların psikolojik etkilerinin yeniden gözden geçirilmesiyle ortaya çıkar. Terapötik süreçte, danışanlar eski deneyimlerini ve bu deneyimlerin zamanla nasıl yeni bir anlam kazandığını inceleme fırsatı bulurlar. Sonradan etki, travmatik deneyimlerin psikolojik etkilerini tekrar değerlendirme ve dönüştürme fırsatı sunarak bireylerin ruhsal durumlarını anlamalarına yardımcı olabilir. Bu nedenle, sonradan etki kavramı, terapötik sürecin işleyişini anlamada önemli bir çerçeve sunar ve terapinin etkinliğini değerlendirmede kritik bir bileşen olarak öne çıkar.

Referanslar
  1. Düşgör, B., Erbahar, A., & Sarı, A. S. (2021). Mazoşizm, melankoli ve aşk: Masumiyet ve kader filmleri üzerine psikanalitik bir inceleme. AYNA Klinik Psikoloji Dergisi, 8(1), 143–160.
  2. Korkmaz, A. (2021). Lacanyen psikanalizde travma ve düşlem. AYNA Klinik Psikoloji Dergisi, 8(2), 161–185.
  3. Goldin, D. (2016). Nachträglichkeit revisited. Psychoanalytic Inquiry, 36(2), 163–178. [Eğer sayfa numarası belirtilmemişse, bunu eklemeniz gerekmeyebilir.]
  4. Faimberg, H. (2005). Après‐coup. The International Journal of Psychoanalysis, 86(3), 697–717.

Tuğba Demir

Psikolog Tuğba Demir, Sakarya'da çalışıyor. Psikodinamik psikoterapi ile ilgileniyor. Psikodinamik Psikoterapi Topluluğu üyesidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir